Çarşamba, Aralık 23, 2009

HEPİMİZİN İNCELDİĞİ YER

- diyelim ki vaktiniz vardı ve o ince şeyleri anladınız
ya sonra!.. n'oldu peki? kaçınızın hayatı değişti
kaçınız bu hayatı değiştirdi? bu bir akıl kaşıntısı!
ya da aklınızda birkaç kurbağanın ardarda sıçraması!
aklınızı sıçratması: hepinizi okşayan koskoca bir yalan bu!
yazarın inceldiği yerden okurun bu kadar kalınlaştırılması!
hıh! sadece ve sadece kurbağaların vebali! öyle mi?
ah! o vakitlerinizi boşa harcamayın! kalabalığa karışın
nasılsa kalabalık karıştığınız yerden inceltir sizi -

hiç kimseyle geçinemedim.geçinmedim
geçimsizlik üzerine kurdum bu hayatı ben
en baştan! küçücük şeylere taktım hep
takıldım! takıldığım yerlerde kaldım.ufaldım
unufak! parçalandım.kendime: bir başkası
bir başkasınaysa yüzüme astığım bir çerçeveydim
ya hep bir şey eksik kaldı ya da herşey kontras!
ne o içimdeki küçük "ben"leri büyütebildim
ne de o malum çerçeveyi doldurabildim
geçimsizlik üzerine kurdum bu hayatı ben
arkadaşlıklardan dostluklardan muaf tutuldum
mahrum kaldım.bir başkasına: hep o çerçeve!
arkasına saklandığım yüzümle kaldım: başbaşa!
unutma! yüzümü çoktan değiştim birkaç harfe
sırf bu yüzden yüzüm artık bütün dillerde bir alfabe
ya da hiç bir dilde anlaşılmaz o geçimsiz ifade
geçer bir gün! geçsin! ben orda olmayacağım
geçimsizlik üzerine kurdum bu hayatı zaten
eğer geçinirsem vazgeçerim o küçük "ben"lerden
bütün bir hayattan! elime geçen boş bir çerçeve
asılıp kalır boynuma: bütün o yüzlerin vebaliyle
taşıyamam o zaman kendimi.yük olurum dillere
söze ve yazıya: yük olduğunu bildiğinde insan
yüklenip gitmeli en önce kendini: buralardan
bir başkasına: yine bir başkası olursun.zordur!
bilirsin.yakışmadım hiç dümdüz bir hayata
yakışmam! yakışmadı hiç giydiğim bir elbise,
bir ayakkabı.yakışmadı dilime hiç bir sözcük,
hiç bir harf.dökülmedikçe yazıya: hep muaf!
tutulduğum arkadaşlıklardan unufak kaldım
hiç kimseyle geçinemedim.geçinmedim!

geçimsizlik üzerine kurdum bu hayatı ben!..


inceldiği yerden kopsun'99
Osman OLMUŞ

Salı, Aralık 08, 2009

Ah bu basın, abartıyorsunuz...

Habur sınır kapısını açtılar, adamlar 40 gün 40 gece düğün bayram ettiler...
Recep Tayyip çıkıp dedi ki, bu görüntüleri yayınlamayın, abartıyorsunuz...
Domuz gribinden ölümler yaşanmaya devam ediyor,
Recep Tayyip çıkıp dedi ki, domuz gribi haberleri yapmayın, abartıyorsunuz...
Şehit verdik 7 tane, canımız yanıyor...
Recep Tayyip çıkıp dedi ki, haberleri abartıyorsunuz...

Ee basın ne yapsın haber bülten yerine magazin programlarını mı arttırsın?

Pazar, Aralık 06, 2009

Twitter is over capacity.

01:15'den şu ana kadar Twitter 'dan

Twitter is over capacity.


mesajı almaktayım...

?!!!!

Arınç'ı izliyorum haberlerde, "Çok şükür demokrasi var memlekette" diyor.
Arınç'ın demokrasiden ne anladığını çok merak ediyorum...Ya da bunu diyenler kimler, kendileri ile tanışmak istiyorum, lütfen...

Salı, Aralık 01, 2009

ADIMLA NASIL BERABERSEM

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
bir dakika bile çıkmıyorsun aklımdan
koşar gibi yürüyüşün
karanlıkta bir ışık gibi aydınlık gülüşün

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
uzak uzak yıldızlarla çevrilmiş kainatın
karanlık boşluklarında akıp giderken zaman

adımla nasıl berabersem öylece beraberiz
seninle her saat seninle her dakika seninle her saniye
gönlümüz mutluluğa inanmış olmanın gururuyla rahat
koltuğumuzun altında birer dinamit gibi kellemiz
ve sonra her zaman her ölümlüye
aynı şartlar altında kısmet olmıyan
gerçekleri görmenin aydınlığı alınlarımızda

hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların
sen bana kalbim kadar elim kadar yakınsın

Atilla ilhan