Pazar, Eylül 16, 2012

Sıragöller

Haşhaş tarlaları arasından geçeceksin,
Beyaz ve mor haşhaşları havaya savurarak
Yeni bir afyon bulacaksın kendine.
İşte o zaman beni unutma,
Şairini, onun şiir yazan ellerini,
İçine dizilen sıragölleri,
Kendi kendine konuştuğun seni,
Her şeyi, hiçbir şeyi unutma.

Zakkumların arasından bir şehre gireceksin,
Aşk şiirleri, tabiat şiirleri, tarih şiirleri düşünerek
Bir dinamit yapacaksın kendine.
Korkma, ateşle onu.
Öldürecek nice balıklar vardır sularında,
Patlamayla dirilecek nice balıklar vardır.
İşte o zaman an beni, yaşa beni,
İşte o zaman unutma beni.

Hatırlanacak çok hüzünler bulacaksın,
Onların tohumunu havaya savurarak
Uzun bir yolculuk yaratacaksın kendine,
Her şeyin, hiçbir şeyin yolculuğu.
İşte o zaman an beni, yaşa beni,
Kıyılarda bile boğulan seni,
Bir saz kuşu olarak gezinen hayaletini,
Çeliğinden kemik oyan gövdeni.

İçinde bir kaçakçı yaşar senin,
Kayıkla dolaşır göllerinde,
Beynine tabanca ve şiir satar,
O kaçakçının bakışını sakın unutma.

 Ülkü Tamer (1937)

Cumartesi, Eylül 08, 2012

...?!

"ben hep sıkıntılıyım. yani bir adamın canı sıkılır, o ben'im. çünkü
bana en yaraşan durumdur sıkıntılı olmak. ben silahsız bir askerim de
ondan. törenler askeriyim ben. cumartesi ve pazar askeri. aslında
karışık bir şey, kime ne söylenebilir? bir sıkıntıyı ısrarla
büyüterek, asıl büyük sıkıntıya ısrarla giden tümün attığı çekirdek.
pis bir köleliğe ve sonsuz çılgınlığa varacak bir oluşumu sıkıntıyla
bekleyen bölünmez varlık'ın ben'i.

ondan severim sıkıntıyı. sevincin o amansız, o aşağılayıcı bönlüğünden
korur beni.

ne söylenmişse ve ne söylenmemişse, ne yapılmışsa ve ne yapılmamışsa,
ne düzeltilmişse ve ne düzeltilmemişse ondan sıkılan biri. belki,
söylenmemişin, yapılmamışın ve düzeltilmemişin telaşı içinde biraz. o
kadar. ve sıkıntılı. ve sıkıntılı.

işte böyle başlıyordu heryerde mutsuzluk. ve mutsuzluk büyük bir umut
gibi çekiyor kendine beni. değişiyorum ve çoğalıyorum gibi. tek büyük
doğrunun yarım dilimi o. kim bilebilir işe yaramamanın değişmesini ha?
ha!... cumartesi ve pazar günlerinde. yorgun, izinli ve silahsız bir
asker.

sonra kim döneniyor ortalarda benden başka. şiir yazdığım söyleniyor
ortalarda. değil.

ben, kutsal bir bahaneyim, belki de bir sığınağım kendime.

Turgut UYAR
 papirüs, eylül 1966"