Çarşamba, Nisan 16, 2014

Çok korkuyorum...

İlk aşkım, ilk sevdiğim...
Uğrunda ağladım ilk ve son adam... Çok özlüyorum seni...

Yıl 2013, aylardan Ocak, ben gideceğim demiştim, aslında sık sık söylerdim bunu hatta tam olarak "gidiyorum alışamadım bu kente" derdim,  sonra giderdim, sonra gelirdim... hep gelirdim, nereye gidersem gideyim hep sana gelirdim, koşa koşa... Bir süre yanında yaralarımı sarardım, iyileşmeye başlayınca yine gitmeler sevdasına tutulurdum, giderdim...  İlk defa Ocak ayında o gece gitme demiştin bana, gitme... Çok özlüyorum seni gittiğinde...

Aradan 10 gün geçti geçmedi, ben gitmelerin hazırlıklarını tamamlamışım ama korkuyorum gitmekten... Sen gitme dedin ya, aklım hep sende...

Tam da bu günlerde bir adam çıktı karşıma, nasıl oldu, ne zaman oldu hatırlamıyorum, saatler gece yarısını geçeli olmuştu ki, "geliyorum dedi, bekle geliyorum... seni alıp yıldızlara götüreceğim..."
Yıldızlara götürdü beni, heyecanlıydı, bende çok heyecanlıydım... Öyle salak salak baktım suratına, saçma sapan şeyler anlattım... Bunu sonra anlatırım demiştim çünkü o günlerde bunu anlatmak için seni ne zaman arasam hep meşguldün, hep yanında birileri vardı ve konuşamıyorduk... Ben de zaten bulutlarda uçuyordum, itiraf ediyorum seninlede çok ilgilenmedim...

Hangi gündü, saat kaçtı, ne kadar sürdü konuşmamız bilmiyorum ama beynini sulandıran bir tümör olduğunu söylemiş doktorlar, seni seven başka bir kadın telefonun diğer ucunda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu, bir taraftanda anlatıyordu...

Karlı bir Ankara sabahında koşarak geldim yanına ve ameliyathaneye gülümseyerek, el sallayarak, seni seviyorum diyerek uğurladım seni, biliyordum sana birşey olmazdı, hem daha anlatacaklarım vardı...

Sonra soğuk bir Ankara akşamında sen arka koltukta bağıra bağıra ağlarken Bursa'ya götürdüm seni... Ameliyat başarılı geçmişti, bütün tümörü temizlemişlerdi ama tümör hain çıkmıştı, ne yaparsak yapalım tekrarlayacaktı...

Bazen güzel, bazen ağrılı, bazen acılı ama genelde iyi günler geçirmeye başladık... Mutlu olduk, hatta çok mutlu olduk, düğünümde harmandalı oynadık, bol bol fotograflar çektirdik...Dedim ya çok mutlu olduk...

Hergün konuşmaya çalıştım seninle, ama bu beni unutmaman için yeterli olmadı, once hatıralarımızı, sonra adımı unuttun, yüzümü bile hatırlamadığın günler oldu ama yine de hani o yıllardır kıskandığım iki kadını hatırlıyor olman içimi rahatlıyordu...

Pazartesi günü MR'dan çıktığındabeni görür görmez hatırladın beni, ağlamaya başladın, ben sustum, sen bağıra bağıra ağladın, bir sürü şey söyledin, kızdın bana ve ben sadece seni sevdiğimi söyleyebildim...

İşte o günden beridir çok korkuyorum, beni bırakıp gideceksin diye çok korkuyorum... Sen gidersen artık kimse beni sevmeyecek diye çok korkuyorum, gidersen benim geri gelecek bir yerim olmayacak diye korkuyorum, çocuklarım seni hiç tanıyamayacak diye çok korkuyorum...

Çok korkuyorum...